hesabın var mı? giriş yap

  • gelecegin futbol tanrisi. barcelona nin 13 yasindayken hormon tedavisini ustlenip arjantinden getirdigi, futbol dengesizi bir firlama. sozu gecen hormon dengesizliginden dolayi under 21 de oynadigi son sampiyonada yedekten bes mac girip 6 gol atmisligi var. calimlar direk ilahindan arak, rakibin bastigi ayaga dogru topu vurmayla. bu teknik abidesi de saviola olmaz umarim. ekstrasi sampiyonlar liginde forma giymis en genc futbolcusu olmasi disinda futbolda kendi derdinin futbol oldugunu sahada gostermesi. (edit*: bu entry yazıldıktan sonra bissürü sakatlık geçirdi gidişat pert)

  • meksika'nın oaxaca bölgesinde kadın giysileri giyen, dikiş-nakış, parti organizatörlüğü ve kuaförlük gibi daha çok kadınlara yakıştırılan mesleklerle iştigal eden, erkek sevgilileri olan, toplum -ve hatta kilise- tarafından tamamen kabul gören erkeklere verilen ad. juchitan'da aileler muxe * oğulları olmasını bir şans addederlermiş, çünkü erkek evlatlar tarlada çalışırken çarşı pazarda el işlerini satan muxeler aileye tatlı gelir sağlamanın yanı sıra kız çocuklar gibi evlenip yuvadan uçmadıkları için yaşlılıkta ana babalarına kol kanat gererlermiş. muxelerin faydaları bununla bitmiyor. kadın bekaretinin çok önemli olduğu toplumda erkekleri evlilik öncesi rahatlatma vazifesi de onlara düşüyor. nihayetinde kızoğlankız gelinlerle gerdeğe giren delikanlıların taze eşleri her nevi erkeğini memnun etme taktiği için kime olacak, pk tabii kocalarının erkek eğreti gelinlerine başvururmuş.

  • hocası ferguson ile arasında şöyle bir diyalog geçmiş diyolar

    +hocam 38 yaşıma geldim artık bıraksam şu futbolu.
    -ne 38 i la 37 yaşındasın sen.
    +nası hocam yaaa 73 lüyüm ben.
    -oğlum doğduğunda bir yaşında mıydın alla allaaaa. 38 inden gün alıyosun.
    +37 yim yani.
    -37 sin tabi la. koş vur bakiim şimdi şu topa, akşam final var hadi.
    +taam hocam hehe.

  • pilota "sanane be, sen işine bak" diyen arkadaşlar, siz daha otobüs içerisinde nefes almak için zıplamak zorunda kaldığınızda hala arkalara ilerleyin diyen otobüs şoförüne gıkınızı çıkartamıyorsunuz, o uçaktaki her açıdan tek yetkili adama mı akıl vereceksiniz?

    bunu türkiye'de değil de bir amerikan havalimanında yapsan, anında tutuklanırsın. bak uçaktan indirilirsin falan demiyorum, tutuklanırsın. amerikan vatandaşıysan 5 yıl uçuş yasağı yersin, vatandaşı değilsen sınırdışı edilirsin ve vizen iptal edilir.

    uçak lan bu uçak, dingonun ahırı değil. deplasman uçağı falan da değil, bildiğin tarifeli uçak. ne hostes senin bağırmanı dinlemek zorunda ne de diğer yolcular. ben uçakta tezahurat yapmak istiyorum diyorsan kiralarsın kendi özel uçağını, istersen uçakta halay çekersin.

  • olayin cocuk tarafindan bildiriyorum, hayatiniz berbat gecer. okulda stres, evde stres, bir uyku vakti var kavganin son buldugu, onda da kabuslar..

    ogretmene, arkadaslarina anlatamazsin, cunku cevrende herkes mutlu ve mutsuz aile cocugu olarak dislanmak istemezsin. onlar haftasonu aileleri ile yaptiklari mutlu hikayeleri anlatir, sense nasi kivirsam diye dusunup konusmazsin, ya da yalan soylersin.

    keske bosansalar diye dusunursun ama dile getiremezsin, cunku onlar ailen, onlari birlikte sevmen gerekir. kavgalarda birbirlerine zarar vermesinler diye araya girmeye calisirsin, zarar gördüklerini gorursen yuregin daglanir, zarari sen goguslemeye calisir, hissettigin aciya aldirmamaya calisirsin.

    kavgalari bazen sessiz yaparlar, ama havadaki gerginligi, sevgisizligi hissedersin. cocuksun ama kör degilsin, goruyorsun iste disarida aileler birbirine nasil davraniyor, egleniyor, cocuklari nasil mutlu. 2sini bir araya getirecek biseyler yapmak istersin, ya da kendileri bi planla gelir, ama sonunda acaba ne tatsizlik cikacak diye icinde hep bi sıkıntı. hep bir yanın yarim, ama ailen tam gibi gorundugu icin mutlu olmaya calisirsin.

    cocukken buyuk gibi davranmak zorunda kalirsin, 2sine de hep anlayisli davranmaya, kizdirmamaya calisirsin. 2si birbirini yemekle oyle mesguldurki arada sana nasil davranacaklarini da unuturlar. sevgi sozcuklerinden cok nefret ve hakaret sozcugu ogrenirsin. ya da sessizdir hep ortalik, sohbetin ne oldugunu unutursun. sonra bu bir aliskanlik olur, sen asosyallesirsin ve farkedersinki gerginlik cikmasin diye hayatinda herkese karsi alttan almaya baslamissin.

    benimkiler 20 sene bosanmadigi icin uzun sure atlatamadim. sunlari yazarken bile o zamanlar yasadigim uzuntuyu yine yasadim. kimseyle yuzde yuz anlasacagimi dusunmedigim icin ileride kesin bi tatsizlik cikar, anlasamayiz ayriliriz diye evlilige yanasamadim. anlasmanin mumkun oldugunu dusunemedim. aileleri kendileri kucukken bosanmis arkadaslarim, kuzenlerim daha rahat ve mutlu büyüdü, hepsinin de uzun sureli iliskileri oldu. kucukler disinda evli olmayani da yok.

    diyecegim o ki, anlasamiyorsaniz cocugu gerizekali yerine koymayip ayrilin, 6-7 yaşında cocugun akli eriyor evde ne dondugune. sizin o mendebur hallerinizi gormekten, sozde evli kalarak, evlilik kurumunu yikan birlikte yasamanizdan ve sanki cok matah bi feragatta bulunuyormus havalarinizdan, bu yuzden bi de senin icin yaptim diye cocugunuzdan beklenti icine girmenizden gina geldi. cogu kadin, ayrilinca adam cocukla ilgilenmez hepten unutur, sorumluluk bana kalir diye evliligi surunduruyor. böyle sagliksiz bi ortamda stresli bi cocuk buyutmektense, anne ya da babasina hep ozlem duyan, eve giderken kalbi sikismak yerine huzur dolan cocuk yetistirmek yegdir.

  • adam şuradan doktoram var derken (ben buralara böyle geldim diyor yani)

    o da gülerken, bizim de reisden dorpil var ihihiig

    gülüşü o.

    işte erdoğan'ın ülkeye getirdiği kitle. bu adamların bir başarıları bir varlıkları yok. varlıklarının tüm vücut bulmuş hali torpilden ibaret.

    türkiye neden büyük bir ülke olamayacak? kanıtı.

  • bu gösteriye (bkz: ardha) deniyor. katar kültürü ile yetişmiş neredeyse her erkek birey birer kılıç sahibi olduğundan ve bunlar dededen toruna kadar geçebildiğinden, kılıç gösterileri onlar için inanılmaz önemli.

    bu sebeple ardha gösterisini dini bayramlarda, ulusal kutlamalarda kısacası ota boka bir sebep göstererek yapmaktalar.

    dünya kupası ile bunun ne alakası var diyebilirsiniz ama bu dans ile bi nevi kültürlerini dünyaya tanıtmaya çalışmışlar. tabi ki de bi boka benzememiş.

  • henry bi dur allasen biz ıslak imzalı tutanakları nasıl koruyabilirizin peşindeyiz. 15 mayıstan sonra gel konuşalım.

  • ekleme 3: aşağıda yazdığım sorunlardan sonra 1.3.11 yazılımı çıktı ancak ben onu yüklemedim. sonrasında yeni yüklediğim 1.4.0 yazılımı ile araç bambaşka bir karaktere büründü resmen. öncelikle araca girerken 30-35 saniye kadar profil ekranının gelmesini bekliyor ve şifre giriyordunuz. yeni güncellemeyle yüz tanıma özelliği geldi ve ekranlar çok hızlandı. şu anda arabaya bindiğinizde 2-3 saniye içinde araç yüz tanımayla sizi tanıyor ve ekran tanımlamalarınızdan tutun, koltuk ve ayna ayarlarına kadar herşeyi otomatik yapıyor. örneğin aracı kullanan 2. kişi araca binince tüm bu değişiklikleri o profil kullancısının son ayarlarına göre otomatik yapıyor. bu gerçekten muhteşem oldu. onun dışında en güzel özellik cep telefonundan aracın konumunu, lastik basıncını, menzilini, sıcaklığını, batarya durumunu görebilmenize yönelik güncelleme olmuş. şu an için araç içinden yapılabilen bir özellik ile ayarlanılan gün ve saatlerde aracın klimalarının açılması ile ilgili plan ekleyebiliyorsunuz. büyük ihtimalle bunu bir sonraki güncellemeyle telefondan da yapabileceğiz. son yazılımın kararlılığını çok beğendim. hem ekranların hızı bariz arttı, hem de dokunmatik tuşların hassiayeti iyileşti. ayrıca bu yazılımla birlikte ilk yazılımlarda görünen abuk subuk buglar da görünmüyor. kısacası oldu bu iş.

    ekleme 2: yazılım sorunları güncellemelere rağmen (1.3.9 yazılımı) devam ediyor. araç ekranları bazen ingilizce oluyor sonra kafasına göre türkçeye geçiyor. bazen lastik uyarısı veriyor (lastiklerde sorun yok). bazen arka stop lambası uyarısı veriyor (lambada sorun yok). bazen de kör nokta uyarısı çalışmıyor.

    ekleme: bugün araca anadolu 1.3.6 yazılımı geldi. bu yazılımla bazı tutarsız yazılım sorunları çözüldü. toggcam artık çalışıyor ve ek olarak uygulama mağazasına youtube music uygulaması da geldi. yazılım ekibinin hızlı aksiyon alması güzel, zira 1.3.5 yazılımıyla aracı uzun süre kullanmak istemeyebilirdim.

    bu arada zes istasyonlarından şarj yapmakta bazen sorun yaşayabiliyorum. nedense aracı bazen tanımıyor. bu durumda müşteri hizmetlerini arayıp konum belirterek uzaktan işlemi başlatıyorum. diğer şarj istasyonlarında bir deneyimim olmadı.
    ________________________________________________________________________________________________________________

    bir süredir kullandığımız kapadokya rengi (rengi neden özellikle söylediğimi birazdan belirteceğim) togg ile ilgili tespitlerim şunlar.

    - öncelikle tıpkı tesla gibi togg'da online teslimatı tercih ediyor. kan emici bayilerin bence en fazla 5 senesi var. çünkü gelecek kesinlikle online satışta. marka bu şekilde bayi kârını da cebe indiriyor. üstelik kullanıcıya daha iyi bir deneyim yaşatıyor. (elden para istemeler, faturayı eksik kesme saçmalıkları vs yok) neyse geleyim değerlendirmelerime.

    önce aracı gömeyim:

    - aracı teslim almadan önce internetteki çoğu togg videosunu izledim diyebilirim. kapanan ekranlardan, bazı saçma yazılım hatalarına kadar pek çok şikayet videosu gördüm. aldığımız araçta son gelen anadolu 1.3.5 yazılımı yüklüydü. bu yazılımın son 6 aydaki tüm müşteri şikayetleri baz alınarak yapılan çok kapsamlı bir güncelleme olduğu belirtildi. ancak aracı aldıktan sonra togcam'in tepki vermemesi (araç içini gösteren kamera), 360 derece kameralardan sağ ayna kamerasının çalışmaması... gibi birkaç aksaklık yaşadım. araçla ilgili trumore uygulaması üzerinden toggcare ile talep oluşturup sorunları iletebiliyorsunuz. ancak yazılı talebimiz üzerinden 24 saat geçmesine rağmen dönüş olmayınca araca hard reset atıp sorunu çözemeye çalıştık. başta birşey olmadı, ancak aracı kapatıp ertesi gün açtığımızda yazılım hatalarının çoğu çözülmüştü. ancak hala toggcam çalışmıyor ve bize daha sonra gelen telefonda plakamız istenerek teknik ekiplerin dönüş yapacağı bilgisi verildi.

    - aracın rengini özellikle belirtmiştim. zira bu aracın kırmızı rengi çok güzel olsa da güneşli havalarda plastik tampon ve kaput arasında bariz bir ton farkı göze çarpıyordu. bizim aldığım araçta da maalesef aynı durum var. çok dikkatli baktığınızda sanki o bölge kaza sonrası boyanmışta, servis rengini tam tutturamamış gibi duruyor.

    - kapılarda bir ayarsızlık mevcut. yavaş kapatırsanız kapılar tam kapanmıyor.

    - emniyet kemerlerinde yükseklik ayarı yok.

    - tavan lambalarının aydınlatması çok yetersiz. soluk beyaz bir led kullanılmış.

    - malum ısı pompası yok.

    - otonom sürüş yok, ancak güncelleme ile geleceği söyleniyor.

    - araçlarda her şeyi dijitalleştirme modası beni sinir ediyor. mesela klima kontrol ünitesinin ya da koltuk hafızalarının multimedyaya gömülmesi, aynaları ayarlamak için manuel tuşlar koymak yerine tüm bunları multimedyaya gömmek pratiklikten uzaklaşılması anlamına geliyor.

    - bence bu araçtaki en büyük eksiklerden birisi apple carplay ya da android auto olmaması. yakın zamanda da gelecek gibi durmuyor.

    - meridian ses sistemi bende hayal kırıklığı yarattı. daha önce aracı kullanma şansım olsaydı kesinlikle bu opsiyona para vermez, dışarıda kendim bir sistem kurardım.

    - direksiyondaki dokunmatik tuşların hissiyatı kötü. ayrıca sağ cam açma butonu ile sol buton arasında da hassasiyet farkı var. sağ taraftaki butona daha sert bastırmanız lazım.

    - araçta stepne yok. bunun yerine tamir kiti var.

    şimdi övme kısmına geldik:

    - aracın süspansiyonlarına bayıldım. bugüne kadar kullandığım en başarılı ve konforlu araçtı. arkada da yolculuk yaptım ve o bölgede de durum gayet iyi. elektrikli olmasının avantajıyla şaft tüneli olmaması büyük rahatlık yaratıyor.

    - koltuklarının deri kalitesi ve oturan kişiyi kavraması çok başarılı. ön ve arkalarda koltuk ısıtma var.

    - ekranların çözünürlüğü ve akıcılığı çok iyi. ekran kapanma sorununun son yazılımla çözüldüğünü düşünüyorum.

    - farlar mükemmel. gece sürüşlerinde çok iyi bir görüş sağlıyor.

    - rejenerasyon ayarını 3. kademeye getirince şehir içinde frene neredeyse hiç basmadan seyahat etmek mümkün.

    - bakımlarının 40.000 km ya da 2 yılda bir yapılması büyük tasarruf sağlıyor. ayrıca rejenerasyona uyum sağlayıp freni çok az kullanacağınız için balata ve disklerrinizin de ömrü epey uzun olacaktır. "her elektrikli öyle" demeyin. skywell'i getiren çakallar 10.000 km de bir fahiş ücretlerle bakım yapılmasını şart koşuyor.

    - şehir içi tüketimi yaklaşık 18 kw civarında. bir de evde şarj imkanınız varsa resmen bedavaya seyahat ediyorsunuz.

    - aracın yol tutuşu çok başarılı.

    - kişiden kişiye değişir belki. ancak tasarımı çok güzel.

    - aracın tokluk hissi çok iyi. abuk subuk trim sesi almıyorsunuz. aynı şekilde yalıtımı da gayet iyi.

    - otomatik park oldukça başarılı çalışıyor.

    - bu araç c suv olduğundan kendi fiyat aralığında ve segmentinde olan diğer aracım ford kuga ile kıyaslarsam, togg pek çok noktada uzak ara iyi.

    sonuç:

    sıfırdan geliştirilmiş ve 1.650.000 tl'ye satılan elektrikli bir araç için t10x bence gayet olmuş bir araç. eksileri var belki, ama o eksiler (ısı pompası dışında) rahatlıkla göz ardı edilebilecek ya da yazılım güncellemeleriyle çözülebilecek şeyler. geri bildirimlerin dikkate alınıp yapılacak versiyon iyileştirmeleriyle togg'un çok daha iyi bir araç olacağına inanıyorum. bir otomobil olarak kusursuza yakın, bir akıllı cihaz olarak hâla geliştirilmeye açık bir araç.