ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
30 mayıs 1993 ankaragücü galatasaray maçı
-
galatasaray, o sezon ankaragücü'nü istanbul'da 3-0, ankara'da, ligin son maçında 8-0 yendi.
11 gol attı, hiç gol yemedi.
averajla şampiyon oldu...
beşiktaşlılar'a göre, 'şaibeli şampiyon' oldu.
* * *
beşiktaş, o sezon ankaragücü'nü istanbul'da 4-0, ankara'da, ligin bitimine haftalar kala 6-0 yendi.
10 gol attı, hiç gol yemedi.
averajla ikinci oldu...
yine beşiktaşlılar'a göre, 'şerefli ikinci' oldu.
* * *
o sezon, son maçlardan önceki tabloya bakalım:
galatasaray'ın attığı 66, yediği 21, averajı 45...
beşiktaş'ın attığı 65, yediği 22, averajı ise 43...
galatasaray'ın hem 2 gol artı averajı, hem de gol fazlası avantajı vardı.
son maçlarda, galatasaray ankaragücü'ne 2 fark yapsa, beşiktaş'ın gençlerbirliği'ne 5 fark yapması gerekiyordu.
yani averaja ihtiyacı olan beşiktaş'tı.
yazarin editi: gercekler neden kotulenir? gercekler kotulenerek saklanabilir mi?
17 şubat 2011 beşiktaş dinamo kiev maçı
-
sene olmuş 2011 hala shevchenko'dan gol yiyoruz, anlayamıyorum..
alper potuk
-
turk kuluplerinin geldigi son noktayi acikcasi halimizi gosteren futbolcudur. oncelikle fenerbahce'nin bu adama ne ihtiyaci var ben anlamadim hemen bakalim;
-emre
-meireles
-salih
-mehmet topuz
-mehmet topal
-cristian (gidecek diyolla)
hic hiz kaybetmeden gidelim galatasaray'a bakalim;
-selcuk
-melo (alinmayacak diyolla)
-yekta
-sneijder
gs'nin alper'e daha cok ihtiyaci var ama fener'in neredeyse hic yok. salih oynasin lan iste.
heh simdi gelelim bize..
-veli (yerine at koysak daha iyi)
-oguzhan (cikine gurban)
-fernandes (gidecek diyolla)
-necip (v for kalas)
gelin kabul edelim en cok bizim ihtiyacimiz var lan alper'e. verin iste bize ibneler :/ holosko + bir miktar para veririz size..
gerekirse kupasini isteyen sadri basgan'a baglarim. verin olm bize alper'i :/
samet hoca olsa alper'i taraftarlar yuzunden alamadik der amk..
kadınların erkeğin evinde iz bırakma çabası
-
her kadın kendi düzenini kurar aslında eli değer her yerde. kendi evinde, isinde, zaman geçirdiği adamın evinde. düzen kadının doğasında vardır. ve en spontane yaşayan kadın için bile ev mabettir.
mesela yemek yaparken sevgilisinin evinde, eşyaları kendi kullanım kolayligina göre yerleştirmek ister ya da temizlik yaparken sevdiği adamın evinde, eşyaların yerlerini kendi zevkine göre değiştirip ve hatta kenarda köşede kullanım dışı olarak bekleyen halı, koltuk ya da dekoratif bir eşya ile mevcuttakileri değiştirir.
tamamen kendi kullanım rahatlığı ve kişisel zevki ile alakalidir. dış fırçası, ic çamaşırı, ped ve diğer kişisel ihtiyaçlar ise tamamen tedbir ve erkeğin evinde geçirilen zamanin çokluğu ile alakalidir. temiz bir kadın her gün en az bir kere külot değiştirir. sabah kalktığında ağzı temiz olsun ister. zamansız regl olduğunda koşarak ped almaya gitmek yerine elini uzattiginda bulmak ister.
uzun lafın kısası, iz bırakmak için değil tamamen kendi konforu içindir.
2 mayıs 2015 fenerbahçe balıkesirspor maçı
-
2 maçta 1 gol bile atamadığımız fenerbahçe'ye balıkesirspor'un 41 dakikada 3 gol attığı maç. hay yapacağımız şampiyonluk yarışının...
not: tiner çekiyorum.
emre belözoğlu'nun oyuncu antrenör olması
-
inşallah böyle bir şey olur. lütfen olsun.
not: gs
mustafa denizli
-
günün birinde kaptan bravo’nun gemisi açık denizlerde yol alırken, gözcü direğin tepesinden seslenmiş: ‘uzakta bir korsan gemisi göründüüüüü!’
bunun üzerine tüm mürettebat dehşet içinde sağa sola koşuşturmaya başlamış. kaptan bravo sakin bir sesle yardımcısına seslenmiş: “bana kırmızı gömleğimi getirin!”
yardımcı derhal kaptanın kırmızı gömleğini getirmiş… bravo gömleği giyerken adamlarını savaş düzenine sokmuş ve korsanları yenmiş...
daha sonra, gözcü bu kez bir değil, iki korsan gemisini tespit etmiş...
kaptan bravo bu kez de kırmızı gömleğini istemiş ve yine korsanları duman etmiş.
o akşam, bütün mürettebat güvertede oturmuş, o günkü zaferi konuşurken, adamlardan biri kaptana sormuş:
‘kaptanım, çok merak ettik, niye hep savaştan önce kırmızı gömleğinizi istiyorsunuz?’
bravo cevaplamış:
“eğer saldırı sırasında yaralanırsam kırmızı gömlek akan kanımı belli etmez, böylelikle siz de korkusuzca düşmanlarımıza direnmeyi sürdürürsünüz.”
ortalığı bir sessizlik kaplamış... adamların yürekleri kaptanlarının cesaretine duydukları hayranlıkla güm bede güm atıyormuş...
şafak sökerken gözcü bu kez bir değil, iki değil, tam on korsan gemisinin yaklaşmakta olduğunu tespit etmiş. mürettebat kutsayıcı bir sessizlikle kaptanlarına bakarak, onun o artık alışılagelen kırmızı gömlek talebinde bulunmasını beklemeye başlamışlar.
kaptan bravo çelik gibi gözleriyle gemisine yaklaşan korsan filosuna bakmış, sonra korkusuzca adamlarına dönmüş ve sakin bir sesle bağırmış:
bana kahverengi pantolonumu getirin!
mustafa denizli şimdilik kırmızı gömleğini istiyor ama bence kahverengi pantolonu isteme zamanı geldi.
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
türk resim sanatı
türk resminin kaynağı eski türk minyatürlerinden oluşur. türk minyatürü ilk ürünlerini uygur türkleri zamanında vermiş, anadolu selçuklu ve osmanlı minyatürleriyle çoğaltmıştır.
mühendishane-i bahri hümayun ve mühendishane-i berri hümayun gibi askeri okullarda resim derslerinin okutulmasının zorunlu tutulması batı resim anlayışına geçişi hızlandırmıştır. diğer bir etkende avrupa'ya resim eğitimi için öğrenci göndermesidir. cumhuriyet öncesi büyük ressamların bir çoğu viyana, berlin, londra ve paris gibi sanat merkezlerinde eğitim görmüşlerdir.
resim sanatını yönlendiren en önemli eğitim kurumu, 1883'te kurulan sanayii nefise mektebidir. osman hamdi bey okulun kurucu müdürüdür. 1928'de güzel sanatlar akademisi, 1982 yılında ise mimar sinan üniversitesi adını almıştır.
ilk dönem sanatçıları eserlerinde minyatürlerin etkisinde kalmıştır.
* şeker ahmet paşa, paris'te eğitim görmüştür. realizm akımını benimsemiş, eserlerinde daha çok doğaya yer vermiştir.
natürmort
ormanda karaca
talim yapan erler
tepe üzerindeki kale
* osman hamdi bey, ressam, müzeci aynı zamanda arkeologdur. paris'te eğitim görmüştür. resimlerinde daha çok sarıklı ve doğulu figürlere yer vermiştir. arka fon, dönemin mimarisini net olarak aktarır.
silah taciri
kur'an okuyan adam
kaplumbağa terbiyecisi
* 14'ler grubu, batılı anlamda ilk resimleri çizmişlerdir. (1914) sanayii nefise'nin sınavını kazanarak resim öğrenimine yurtdışına gitselerde 1. dünya savaşından dolayı 1914'te ülkeye geri dönmüşlerdir. bu döneme çallı kuşağı, 1914 kuşağı ve 14'ler grubu denilebilir. empresyonist etkiyle ülkeye dönen bu kuşağın ressamlar ankara ve istanbul'da sergiler düzenlemişlerdir.
bu ressamlar doğayı olduğu gibi resmetmek yerine kişisel görüşlerini de resme kattıklarından dolayı diğer ressamlardan ayrılırlar. realizm ve empresyonizmin etkisi görülür eserlerinde. resmin bir uyum ve dengenin ifadesi olduğunu öğrenmişlerdir.
* ibrahim çallı, resimlerinde manzaralar, portreler, natürmortlar, tarih ve günlük yaşamdan kesitler bulunur. 1923'ten sonra ulusal mücadeleyi ve devrimleri konu alan resimler çizmiştir.
mustafa kemal atatürk
hatay'ın anavatana hasreti - woory isimli yazarın ricası üzerine.
manolyalar
mevleviler
zeybekler kurtuluş savaşında
mor salkımlar
moda'da deniz banyosu
gül koklayan kadın
ismet inönü
* hüseyin avni lifij, sanayii nefise'de bir yıl okuduktan sonra fransa'ya gitmiştir. paris güzel sanatlar akademisini bitirip yurda dönmüştür. portleri ünlüdür. lirik, romantik ve güçlü desenleriyle ünlenmiştir.
evler
testili kadın
çeşmeli manzara
karagün
akgün
huzur dersi
* namık ismail,sanayii nefise'den sonra paris güzel sanatlar akademisinde tamamlamış 1914'te savaştan dolayı ülkeye dönmüştür.
güvertede adamlar
kurtuluş savaşında topçular
harman
siyahlı kadın
mehtapta cami
* feyhaman duran, galatasaray lisesinden sonra paris güzel sanatlar akademisine gitmiştir. portre ressamı olarak da anılır.
manolyalar
atatürk heykeli
meyveli natürmort
atatürk
sırtını dönmüş kadın
mavi şalvarlı kız
*müstakil ressamlar ve heykeltraşlar birliği
*ali avni çelebi, sanayii nefise'den sonra almanya'da eğitimini tamamlamıştır.
maskeli balo
dalgalı deniz
çiçekler
topkapı sarayı
* refik epikman, dışa vurumcu, konstrüktif, kübist ve soyut eğilimler görüldü.
peyzaj
hipodrom
ilk meclis
yaban ördekleri
yaban ördekleri
* hale asaf, türk resminin kadın sanatçılarından olan sanatçı, berlin akademisinde eğitim görmüştür. bursa'da resim öğretmenliği yapmış ve bursa manzaraları ile ünlenmiştir.
bursa'dan manzara
bursa'dan manzara
bursa'dan manzara
otoportre
eşinin portresi
* cevat dereli, sanayii nefise mektebini bitirdikten sonra yurt dışında eğitim görmüştür. 1929'dan sonra güzel sanatlar akademisinde resim öğretmeni olarak görev yaptı. empresyonizm etkileri görülmüştür resimlerinde.
rüstem paşa yalısı
boğaziçi'ne bakış
balıkçı dükkanı
mevleviler
manzara
* zeki kocamemi, çallı atölyesinde yetişmiştir. resim öğretmenliğinden sonra güzel sanatlar akademisine öğretim görevlisi olmuştur. kübizm, empresyonizm kökenli bir biçimcilik anlayışıyla insan figürüne yeni bir bakış açısı getirmiştir.
çifte havuzlar
peyzaj
pembe giysili kadın
kadın
* d grubu ressamları, türk resminin en etkin ve başarılı grup hareketidir. 1933 yılı cumhuriyet'in önemli devrimlerinin gerçekleştiği bir dönemdir. cumhuriyet bilinci halka nüfuz etmeye başlamıştır artık. cumhuriyet'in çağdaş ve evrensel bir nitelik kazanması gereği ile tüm sanat dallarında atılımcı, cesur ve çağdaş yenilikler desteklenmeye başlanmıştır. nurullah berk, cemal tollu, zeki faik izer, elif naci, abidin dino önemli ressamlardır.
izlenimci teknikleri kesinlikle reddetmiş, kompozisyonu kübist ve konstrüktivist anlayışlardan esinlenerek sağlam bir düzen ve yapı üzerine oturtmayı amaçlamışlardır, açtıkları sergilerle toplumun ve diğer sanatçıların ilgisini çekmişlerdir. daha sonra turgut zaim ve bedri rahmi eyuboğlu da aralarına katılmıştır.
1947 yılında dağıldıktan sonra ressamlar bireysel çalışmıştır.
* nurullah berk, sanayii nefise'den sonra paris güzel sanatlar akademisinde eğitimi sürdürmüş, çağdaş resim sanatı anlayışını türkiye'de yerleştirmeye çalışmış, türk resminde kübist eğilimin ilk örneklerini vermiştir.
çömlekçi
ütü yapan kadın
deve dikenleri
uyuyan güzel
bulutlar
fırtına
örgü ören kadın
* elif naci, ibrahim çallı'nın öğrencilerindendir. türk islam motiflerini eserlerinde kullanmıştır.
natürmort
saklanan çocuk
güllü natürmort
labirent
soyut
* cemal tollu, sanayii nefise'den sonra almanya'ya gitmiştir. ilk eserlerinde konstrüktivist ve kübist etkiler görülür. 1950'den sonra anadolu'yu konu alan resimler çizmiştir.
atlar
uzanan çıplak
portre
bursa
kasaplar
ana
* sabri berkel, belgrad güzel sanatlar akademisi ve floransa güzel sanatlar akademisinde eğitim görmüştür. çizgiye önem vermiştir eserlerinde. renk ikinci plandadır. figürsüz eserleri de vardır.
kontraplak üzerine akrilik
balıkçılar
soyut kompozisyon
simitçi
iki kırmızı lale
* turgut zaim, sanayii nefise'den sonra paris'te çalışan sanatçı yurda döndükten sonra d grubu'na katılmıştır. folklorik konulara yönelmiştir. göçerlerin ve köylülerin yaşamlarını kendince tuvale aktarmış ve bunu ön planda tutmuştur.
halı dokuyan kızlar
kavun satan yörük kadını
yaylada yörükler
orta oyunu
uçurtmalı çocuk
* bedri rahmi eyuboğlu, d grubu'na sonradan katılan sanatçı paris'te eğitim görmüştür. hem çağdaş hem de halkı bir arada görmek mümkündür eserlerinde.
salı pazarı
saz çalan adam
cam gözlü balık
tophane
at üstünde aşıklar
kır kahvesi
kırmızı kahve
anadolu hisarı
* yeniler grubu, "resim, toplumsal ve gerçekçi değerlere yönelmelidir." düşüncesinde birleşmişlerdir. işçileri, yoksulları ve toplumun hastalıklı yönlerini gerçekçi bir anlatımla resimlemeyi amaçlamışlardır.
* nuri iyem, istanbul güzel sanatlar akademisinde eğitimini tamamlamıştır. soyut eğilimler doğrultusunda resimler üretmiştir. çizdiği resimlerin çoğu kadın portreleridir.
davul zurna
çıplak
nalbant
köylü kadınlar
portre
dededen toruna atatürk türküleri
nuri iyem
* avni arbaş, istanbul güzel sanatlar akademisinde eğitimini tamamlamıştır.
atatürk
atatürk
tophane cami
* abidin dino, d grubu'nun kurucularından olmasına rağmen daha sonra yeniler grubu'na katılmıştır. herhangi bir eğitim görmeden resim çizmiştir.
otoportre
madenci
işkence
uzun yürüyüş
savaşın vahşeti
el
yörük kadın portresi
* onlar grubu, bedri rahmi eyuboğlu'nun öğrencileri tarafından kurulmuştur.
* nedim günsur, tüm nesnelere sevgiyle yaklaşan ressam olarak adlandırılır. naif bir anlayışla gerçekleştirdiği toplumsal içerikli eserleriyle tanınır.
göç
gökyüzü
köylü aile
balık pazarı
denize inen sokak
gurbetçiler
* mehmet pesen, güzel sanatlar akademisi yüksek resim bölümünü bitirmiştir. minyatürlerle modern resmi birleştirmiştir.
köye gelen gelin
kastamonu
kağnılar
* orhan peker, bedri rahmi eyuboğlu atölyesinde ve fransa'da eğitim görmüştür. doku ve renk, orhan peker'in sanatçı kişiliği ile sınırsız anlamlar kazanan iki öğedir.
at
aşık veysel
kargalar
arkadaşım eşek
* soyut resim dönemi, adnan çöker ve lütfü günay tarafından ilk sergisini ankara'da dil ve tarih- coğrafya fakültesinde gerçekleştirmişlerdir.
adnan çoker
cihat burak
kediler - cihat burak
günümüz ressamları, türk resim sanatını, çağdaş düşünce doğrultusunda kalıcı eserler ortaya koyarak geniş halk kitlesinin kültür gereksinimine yanıt verecek düzeye ulaştırma çabasındadırlar.
kaynak: ankara devlet resim ve heykel müzesi, türk resim sanatı tarihi ,
messi'nin arda turan'ı düğününe çağırmaması
-
yanlış bilgidir.
messi arda turan'ı düğüne davet etmiştir ancak arda adam olduğu için düğünü bırakmıştır.
25 şubat 2018 fikret orman ali koç kucaklaşması
-
ulan var ya hep istiyorsunuz ki köpek gibi birbirlerini yesinler. holiganizminize sokayım. mis gibi de kucaklaşmadır.
not: gs
türkiye
-
kurallara uymanın enayilik, kural tanımadan iş görmenin uyanıklık ve meziyet olarak görüldüğü ortadoğu bataklığında bir ülke.
2 aile düşünün 90larda bir şehire geliyorlar, birisi boş bulduğu araziye yasak olduğunu bile bile gecekondusunu dikiyor, diğer aile aman kurallara uyalım diyip bütçesine göre kiraya cıkıyor.
ilk aile bir kaç yıl sonra seçimler öncesinde verilen sözler ile çöktüğü arazisine tapusunu alıyor. diğer aile maaşının yarısını ev sahibine vermekle meşgul kıt kanaat geçiniyorlar.
ilk aile gecekondunun sokağa bakan kısmına kendi dükkanını açıyor, diğer aile 8-5 iş bulup her gün işe gidiyor. ilk ailenin beyan ettiği toplam yıllık vergi 8-5 çalışanların nerdeyse bir aylık verdiği vergiyle aynı miktar oluyor.
ilk aile o küçük vergisini de ödemiyor, hatta hiç birşey ödemiyor. ve sonunda devlet baba af çıkartıyor. vergi borçları daha maaşını almadan kesilen enayi ailelerden paralar toplanıyor zaten.
birkaç yıl sonra ilk ailenin kaçak evleri yerine kentsel dönüşüm adı altında rezidans yapılıyor ve burada bir kaç daireleri oluyor. diğer kurallara saygılı enayiler de hala kirada oturuyor... *
ve bugün oluyor bu ailelerin çocukları olmuş, üniversiteyi kazanıp öğrenim kredisi almışlar. sonrası malum zaten. "enayi misin amk niye ödüyorsun?!"
evet durum ne yazık ki böyle: devlete para ödeyen herkes enayidir!
vergi borcun mu var? ödeme! nasıl olsa af çıkar, yapılanma çıkar, bir şey çıkar... enayiler ödesin :)
nike katar 2022 dünya kupası reklamı
-
adam tam sözlük formatına uygun şu başlığı (bkz: nike katar 2022 dünya kupası reklamı) açıyor tutmuyor.
sonra dangalağın biri sözlük kurallarına uygun başlıkların yerine saçma sapan bir başlık açıyor ve tutuyor. sözlükte herkes böyle aşırı yorumlu paylaşsın artık başlıkları madem.
iyice sosyal medya çöplüğüne benzetin burayı da. neyin ne olduğu karışsın hiç bulmayalım. nike'ın reklamını aramak istersek, böyle dangalakların açtığı alakasız başlıklar yüzünden hiç bulamayalım mesela.
edit: başlık düzeltilmiş.
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
amazon'un depolarında kullandığı ürünleri sıralama ve depolama yöntemi bunlardan birisidir.
"bozuk düzende sağlam çark olmaz."
amazon, dünyanın en büyük e-ticaret sitelerinden birisidir. fakat yalnızca bununla sınırlı değil, dünya üzerinde 180 depoya sahip tarihte görülmüş en büyük ürün stokçusudur aynı zamanda.
siz amazon'dan bir şey satın aldığınız zaman, satıcı amazonsa, o ürün amazon'un deposundan getirilir.
günde yaklaşık 1.6 milyon paket amazon'un depolarından dünyada herhangi bir yere gönderilir.
peki bu kadar karmaşanın ve kaosun bulunduğu ortamda, sizce amazon milyarlarca ürünü nasıl sıralıyor, depoluyor ve ihtiyaç halinde eliyle koymuş gibi buluyor dersiniz?
13.37796 kilometrekarelik bir alanda depolanan kolilerden bahsediyoruz.
isimlerine göre
kategorilerine göre
üretim yıllarına göre
şekillerine göre
ağırlıklarına göre
pek çok parametre ile sıralanabilir. fakat o kadar ürünü öyle bir yöntem kullanarak sıralamak gerekiyor ki birbirine karışmasın, arandığı zaman bulunsun.
ayrıca bu aranma hızlı olsun. amazon'un hızlı kargo ulaştırma gibi prensipleri var bildiğimiz gibi.
herhangi bir şeye göre sıralamak kendi avantaj ve dezavantajlarını getiriyor. isimlerine göre sıralasak mesela aynı paketin içinde zebra perde ve askı alan kişinnin paketi hazırlanırken deponun başına ve sonuna gitmek zorunda kalıyoruz. (a ve z harfleri)
kategorilere göre ürünleri dizelim diyelim, hangimiz tek kategoriden alışveriş yapıyoruz ki? genelde sepetimiz çorba oluyor. içeriğinde bilgisayar faresi, kitap, tıraş köpüğü olan bir paketi hazırlayan bir personel veya robot düşünelim (ikisi de depoların organizasyonunu yapıyor) her kategoriyi aramak, aralarında gezinmek biraz maliyetli olmaz mıydı?
hem zaman maliyeti hem de uzay maliyeti ( koyacak yer) açısından saçma olurdu.
şimdi durup düşünmenizi istiyorum. neye göre sıralarsak en verimli bir şekilde sıralamış olurdunuz?
cevap: hiçbir şeye göre.
dünyanın en büyük depolarında bütün ürünler rastgele sıralanır. depoyu yerleştirenler neresi boşsa oraya koyar ve işine devam eder. takip etmeleri gereken sadece bir kural vardır: bilgisayara kaydetmek.
amazon, depoların organizasyonunda bilgisayarlardan ilham almış.
bilgisayarların rastgele erişimli belleklerinde (ram) bilgiler karmaşık bir düzende tutulur ve bilgilerin nerede tutulduğu bilgisi ayrıca başka bir bölgede tutulur. buna rağmen yanlış bilgi getirme gibi durumlar normal şartlar altında hiç yaşanmaz ve biz de bilgisayarlarımızı olması gerektiği gibi kullanmaya devam ederiz.
aynı durum, hacimleri fazla olan amazon deposundaki koliler için de geçerlidir. depo robotları veya çalışanları onları rastgele bir yere koyar ve ürünün bulunduğu yer sisteme kaydedilir.
bu kaosun içinde aradığını bulmak zaman alır diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. diyelim ki diş fırçası arıyorsunuz. bu deponun sadece belli bir bölümünde olsa mı yakında olması daha olasıdır yoksa deponun her yerine dağılmış durumda olsa mı yakınınızda olması daha olasıdır?
bir de bu olasılığı milyonlarca durumda kullandığınızı düşünün.
ayrıca uzay maliyeti, diyelim ki diş fırçaları için 500 metre karelik bir alan ayırdınız. elinizdeki diş fırçalarının yarısı depodan uzaklaştırıldı. 250 metre karelik boş bir alan ortaya çıktı fakat orası diş fırçalarına ait olduğu için başka bir ürün yerleştiremiyorsunuz.
ürünleri bulduğunuz yere koyabildiğiniz rastgele düzende ise böyle bir sorun yok.
bazen düzen zannettiğimiz kadar verimli bir olgu olmayabilir. onun yerine bir şeylerin karman çorman kalması belki işlerimizi daha da kolaylaştırır.
kaynak ve konuyla ilgili daha fazla bilgi için: qz.com
29 ocak 2024 galatasaray gaziantep fk maçı
-
abi lincoln gelmiş 15 sene sonra plaket veriliyor, sen yayıncı kuruluş olarak yalandan 10 saniye arka planda gösterip tek kelime etmiyorsun, üstüne hemen yayından kesip lincoln taraftarı selamlarken eski kaleci tolga’ya berkan’ın sol kanatta oynamasını yorumlatıyorsun.
bunlar ufak detay gibi görülebilir ama değil. büyük beceriksizlik. kim sikler tolganın galatasaray’ın dizilişi hakkındaki yorumunu maçı izleyen galatasaraylılar arasında allahaşkına. beceriksizsiniz. her alana yansıyor bu beceriksizlik sonunda işte.