999 entry daha
  • araya çıkar girmesi lazım. bunu örneklendirmek zor, çünkü çıkarın miktarına göre de insanı sınıflandırırsınız. miras kaldı kardeşinle ters düştün, inanamıyorsun böyle davranabildiğine. bu zamana kadar kardeşindi oyuncağını da paylaşıyordun zamanında. ama araya çıkar girince tutumlar değişir. bu tarz bi durumda insanı daha net tanırsınız. herkes çıkara göre değişir bu arada. normali buymuş ben de yeni öğrendim.
  • en öfkeli hali ile karışılaşmak, araya para sokmak ve para karşısındaki tavrına bakmak, çıkarı olmadan, karşılıksız, sadece merhamet ya da şefkat duyguları ile birine yardım edip etmediğini öğrenmek gerek. biri karşılıksız yardım ediyorsa, insanları aşağılamıyorsa aşağı yukarı tanımış sayılırız. bu tarz olaylara denk gelmeden, sadece geze toza orda burda yiye içe bir insan tanınmaz. ona borç para verin ve bekleyin. bakalım tavrı ne olacak...
  • iletişim kurmak ve zaman geçirmektir. onunla konuşarak, ilgi alanlarını öğrenerek, yaşam deneyimlerini paylaşarak ve empati kurarak daha iyi anlaşılabilir.
  • dedikodu ve koğuculuk. bu iki kötü huy varsa her türlü orospuluğu yapabilir nokta.
  • çıkarların devreye girmesi. bir insanın karakteri, duruşu , erdemleri yoksa çıkarları karşısında nasıl değiştiğine inanamazsınız. ortak yarar sağlayamadığınız işler karşısında kişinin aldığı tavır çok önemli. bi bakın bakalım nasıl davranıyorlar. tavır değişimi iyi bir turnusoldur. bir insanın gerçek yüzünü ancak o zaman görürsünüz. iyi yetişmemiş, kendilerini yetiştirememiş insanlar, menfaatine ters düşen bir durum, olay karşısında ilkel bir canlıya dönüşebilir, (öğrenim durumu, yaşı, mevkisi ne olursa olsun) ve o saatten sonra yapmaz dediğiniz her şeyi yapabilir.

    ama siz kendinizden emin olmaya bakın. çünkü bi noktada siz de çarka gireceksiniz. ve o an geldiğinde önce ak dediğinize, sebebi ne olursa olsun, sonra kara demiyorsanız bu şahane. bir karakteriniz var demek, tutarlısınız, bu hayatta bir duruşunuz var. buna sıkı sıkı tutunun ve asla değişmeyin.

    ursula k. le guin'den de bir alıntı bırakalım:

    “yirmi yaş dolaylarında öyle bir an vardır ki, yaşamının geri kalan kısmı boyunca ya herkes gibi olmayı, ya da farklılıklarını erdeme dönüştürmeyi seçmen gerekir.”

    edit: imla
  • mazluma kimlik sormayana güvenirim ben. kimlik sadece milliyet anlamında değil. aile, sosyoekonomik durum, görev tanımı, meslek. mazlum sadece gariban anlamında değil. herhangi bir konuda ihtiyaç sahibi olabilir, öğrenciniz olabilir, sizden hizmet alan herhangi biri olabilir. kişiye olan tavrını kimliğine göre değiştiren insanlar, bu hayatta en az güvendiğim insanlardır. herkese eşit derecede kötü ve aksi davranan birine, kimliği öğrendikten sonra davranışlarını değiştiren birine göre daha çok saygı duyarım.
  • her aklıma gelen yolu bir başka yol çürütüyor. sanırım bu da bizi bir paradoksa götürüyor. ya da felsefi bir soruna: insanı iyi tanımanın bir yolu var mı?

    iletişim desek yalan söyleyebilir.
    referans desek herkese farklı bir kimlik gösterebilir.
    tatile çıkmak, alışveriş yapsak desek günü gününe uymayabilir.

    olumsuzluğu bir tarafa bırakırsak bu bizler için de geçerlidir. karşındakiyle enerjiniz uyuşmadıysa nasılsın sorusuna “iyi ya” deyip geçiştirerek ona karşı dürüst olmamış olursunuz. x şahsı için eğlenceli bir kişiyken y şahsı için zifiri karanlık olabilirsiniz.

    benim insan ilişkilerindeki deneyimlerimden çıkardığım sonuç kişilerin birbirlerine karşı gayretli ve kabullenmeye hazır olmalısıdır. anlaşmak ve bir bağ kurmak istiyorsak bunun bir yolu bulunabilir. bu yoldaki gayret de karşındakine kucak açmak, hayatına dahil etmeye hazır olmaktan geçiyor. önemli olan bu isteğin iki taraf için de geçerli olması. yoksa olmuyor, zorlamayalım. dünyada çok fazla insan var; tanıyamadığımızı, tanımaktan memnun olmadığınızı ya da istediğiniz bir tanışıklık yaşayamadıklarınızla zorlamanın hiç gereği yok. hayat çok kısa, hem de çok.
  • ona istediği şeyi verin ve sonra geri alın.
    verdiği ilk tepkiden kim olduğunu anlarsınız.
    yanılma payı yoktur.
  • yeni tanışılan biri ve ilk izlenim hakkında konuşuyorsak neler tükettiğini sormaktır bence
  • çıkarların çatışmayana kadar bir insanı asla tanıyamazsın azizim..
47 entry daha
hesabın var mı? giriş yap