hesabın var mı? giriş yap

  • hayatımda gordugum en büyük kezban taksim'de karsıma cıktı, bir aksamüstü galatasaray civarlarında kendisine adres sordum "hahahah orayı bilmiyor musun gercekten, tanısmak mı istiyorsun? bu numaraları ben yemem" demisti bana. ben de adres stresi ve bir yeri bulamayan kamil imajıyla kuyruguma arkama sıkıstırarak yoluma devam etmistim.

    sonra arkadan gelen bir lavuga yoneldim "bilader dedim suraya nasıl giderim" kardes dedi yuz metre git solda gorursun.

    belki sözlük yazarıdır o kız, bilemiyorum.

    aksam sözlüge gelip, taksimin sapık dolu olması diye bir baslık acmıs olabilir.

  • instagram'ında acun'un bir barda arkasında durduğu veya kendisine aldığı gülleri paylaşan 24 yaşındaki, bir dönem modacı olma hevesiyle mankenlik yarışmasına katılan tc vatandaşı insan.
    ben kendisinin niniseymasubasi adlı instagram hesabını takip ediyorum ve orada koyduğu fotoğrafların altındaki yorumlara bakarak türkiye halkının iki yüzlülüğünden ve şekilciliğinden emin oluyorum.
    normalde kendi kocası gidip başka bir kadınla imam nikahı kıysa bir de üzerine çocuk yapsa kapıyı camı indirecek teyzeler, ablalar ve kardeşler bu sosyal platformda bu hanım kızımızın koyduğu neredeyse her fotoğrafın altına " rabbim sizi nazarlardan korusun, şeyma abla acun abiyle de fotoğraf koysana, doğal güzellik, rabbim sizi kem gözlerden korusun ben biliyorum siz allah katında evlisiniz, maşallah maşallah tü tü tü tü, melisa çok şeker bebek, siz muazzam bir kadınsınız, size bayılıyorum, şeyma abla harikasın seni kıskananlar çatlasın." gibi gibi cümleler yazmaktadırlar.
    ben bu cümlelere katlandığım kadarıyla bakarak esra erol'u izlerkenki gibi sosyolojik tespitler yapıyor, çoğu zaman gülüyorum.
    aynı zamanda zeynep ılıcalı hanımefendiyi de takip ediyorum. onun her fotoğrafının altına da onu tutan bir başka güruh var onlar yazmakta. aslında bu iki grubu karşı karşıya getirsek yeni bir mohaç meydan savaşı çıkabilir yani o derece.
    neyse özetle beni ilgilendirmez zaten kendisi, fotoğrafları veya yaşadığı hayat amma ve lakin cümbür cemaatin diline düşmesi çok garibime geliyor. hoş ben de buraya yazarak çenesini yoran züğürt kategorisine giriyor olabilirim ama benim çenemi yormamdaki amaç türkiye halkının kalitesiz ve iki yüzlülüğünü bu hanım kızımıza yapılan muamele yoluyla anlatmak.
    sözlerime hanım kızımıza yapılan bir kaç comment ile son vermek isterim:

    "sonuna kadar inancına ve yüreğine sağlık şeyma."
    "arkanda duran dağ gibi bir eşin var şeyma sen denizleri seyret dalgalarla işin olmasın."
    "ah nasıl zor göğüslemek zorunda kaldıkların, nasıl bir kutsallıktır bu sana bahşedilen. sadece allah'a emanet ol."
    "arada babadan (acun'dan bahsetmekte) işaret ver bize şeyma, korkuyoruz."

    millet yeminle sıyırmış ya, yorumlara gel hele.

    hanım kızımızın yaptığı bir fotoğraf yorumu ise şu şekildedir. bebeğini kucaklamış haliyle "gene babadan daha erken kalktık." burada verilen mesaj "acun bende kaldı bu gece, melisa da ondan erken kalktı, n'aberr zeynep ılıcalı?" sanırım.

    neyse tespit yapma durumumu burada bitiriyor, hayırlı cumalar diliyorum. bu arada hanım kızımızın evladı melisa ile hiçbir alıp veremediğim yok o masum bir bebek, bir melek, arada kendisine verdiğim referanslar yanlış anlaşılmasın (kime neyi açıklıyorsam?) neyse öyle işte.

  • son iki buçuk ayda 16 kilo vermiş biri olarak konu ile alakalı olarak diyorum ki:

    - sormazsanız anlatmayız. sormayın.

  • insanın en büyük arzusu anlaşılmaktır, daha sonra anlaşmak ister. zamanın türkiye şartlarında şairlerin, yazarların, yönetmenlerin yaptıkları iş meslekten sayılmıyordu. konservatuar okumak isteyen nice genç ailesiyle ters düşmemek için istemedikleri mesleklere yöneldiler.

    işte böyle bir ortamda lokaller, meyhaneler ve ev toplantılarına sığdırılmış kısıtlı bir sosyal hayata sahipti bu insanlar. tomris uyar gibi karşısındakini anlayan, akıllı ve kültürlü bir kadın şairin aradığı melankoliyi besleyecek her özelliğe sahipti. mahalledeki dedikoducu ablalarla neyi paylaşabilirlerdi? bu kısıtlı çevrede bir vaha gibi tomris uyar'a sarıldı hepsi.

    burada biz bile yazdıklarımızı anlayacak insanlarla iletişim kuruyoruz. anlaşılmak en büyük mutluluk, hele ki bu aşık olduğunuz kişiyse daha büyük mutluluk.

    misal
    can yücel, salim şengil, nezihe meriç, edip cansever, tomris uyar, turgut uyar gibi edebiyat insanlarının buluştuğu bir yemek
    görsel

  • söylendiğine göre seçim zamanı herhangi bir işe alım ilanı verilmeden alınan fazlalık personelin işten cikarilmasidir.

    bülent turan, işçilerin bu cumaya kadar beklense 6 ayları dolacağı için tazminat alacaklardı ondan şu anda işten çıkarıldı demiş..

    https://odatv.com/…19_08/2019_08_30/fwedcwedwed.jpg

    edit: murat ongun aciklama yapmış..
    "ibb’deki iş akdi fesihleri ile ilgili bir kısım medyada kamuoyunu yanıltıcı bilgiler yer almaktadır. kurumumuzdan 1244 kişinin ilişiği kesilmiş olup, bu kişiler 2 seçim arası ya da seçimden hemen önce yapılan alımlardır."

    "2500 civarı yapılan toplam alımdan, şehit ve gazi yakınları, engelli çalışanlar, vefat eden personelimiz yerine alınan 1. derece yakınları, devam eden projelerde görevi olan çalışanlarımız işlerine devam etmektedir. kamuoyuna saygı ile duyurulur"

    https://twitter.com/…tatus/1167365390005100544?s=19