419 entry daha
  • 2020 öncesi yazılanlar niye yok? ilk çıktıkları dobra dobra programına ait detaylar varmış burada, onları sorgulayanlar varmış? biz kapı kapı geziyoruz diye övün ama senin daha ordudan istanbul'a gelişin şaibeliyken haklı olarak sıcağı sıcağına senden şüphelenen insanların entrylerini sildir.

    sanırım otobüs şoförü diye arayan da babasının ta kendisiymiş programı izleyenler aynı sesti diyorlar. bu yüzden mi sildirdiniz, bu yüzden mi baba yıllarca programlara katılmadı? neymiş anne kolej mezunuymuş onların sözcüsüymüş. ya hadi ordan çiçekli gömleği, manikürlü elleriyle tek bir yaş dökmeden kendini gösterdi anca. hele evdeki röportajda giydiği transparan gömleği saymıyorum bile. bir şey ima etmiyorum elbette ama bu mudur acılı anne profili?

    çağla'nın masumiyet kumkuması abisi; pardon da 17 sene doğru düzgün ifade vermemiş, kanı alınmamış bir insandın. benim kardeşimin başına bir şey gelse ve ben kendimiispatlayamasam ki tek kanıtı o nasıl noter olduğu bile şaibeli olan akrabalarının beyanı, hemen gider bir kan verirdim, anında. ama sinsi sinsi program yasaklatmak daha kolay değil mi?

    burada yıllardır dikkatleri farklı yönlere çekmek aileyi aklamak için paragraf paragraf tespit kasanlar madem dosyayı siz seçkin insanlar görebiliyormuş, hadi abinin orduda olduğunu kanıtlar nitelikte bir dökümanı önümüze koyun. ya bu nasıl bir polis aymazlığıdır o eldeki yaranın nasıl olduğunu anlamak için acil doktorunun görmesi bile yeterliydi. ne hakla beyana güvenip inceleme yaptırmazlar. orda oldu demekle olmuyor arkadaşım senin elinde çat diye göstereceğin bir doktor raporun yoksa o çeneni kapatacaksın! bu çocuğu şubeye bile almamışlar ki alsalar herhangi bir işgüzar olmayan polis fark ederdi..

    burada sayfalarca döşeyenlerin duyarı yalnızca aileyi masum göstermek için miydi? siz bir tek aileye mi acıyorsunuz? cinayet kurbanı çağla tuğaltay davası kapanmasın burada tek bir entryniz yok hani en vicdanlı, en duyarlı kişiler sizdiniz?
  • madem aile suçlu niye program program geziyorlar demek çok komik, önümüzde nezih çinkitaş örneği var en basitinden. hani şu hande çinkitaşın baba müsveddesi. çağlanın annesi, hande'den bahsederken bile kendi kızına dökmediği gözyaşını döktü, o kızcağızın olayıyla ilgili konuşurken çok daha üzgündü.

    şu yeni ortaya çıkan kiralık ev meselesi de mide bulandırıcı, neden cinayetten 2 ay önce ev tutulur. şekeroğlu mu ne işte o adam çok komik, diyor ki saatlere takılmayın, çağlanın abisi ordudan 8-9 saatte geldiğini iddia ediyor, anne-baba olayı duyduktan 1.5 saat sonra lütfedip geliyor ama çelişkileri soranara bu adam saatlere takılmayın diye fırça çekecek cesareti kendinde bulabiliyor. ne güzel istanbul, hadi ordan. keşke sen de saatlere takılsaydın, zaten o zaman huysuz ihtiyar gibi yayın açacağına zamanını daha etik şeylere harcardın, doğruları elindeki dosyadan işine geldiği şekliyle paylaşmamak gibi. vicdan meselesi bunlar işte.

    kızının olay yerine girmeyip komşularla 2 saatten fazla aşağıda sakin sakin oturan bir anne var. kızının başına ne geldiğini öğrenmek için kalabalığı yarıp yukarı çıkmaya çalışacağına millete sigara filan ikram ediyormuş rahat rahat. emniyette, akrabasından kızına bir şey olduğunu duyar duymaz tecavüz mü diye soruyor, ölmüş dediklerinde de silahla mı diye soruyor. abi kan dondurucu yaa. bu diyalog bu şekilde mi gelişir, normal mi bu sorular. insan nasıl ölmüş der, hayır olamaz der ama silahla mı diye soğukkanlı bi şekilde dedektifçilik oynamaya o anda başlamaz. bu diyalog kendi ağzından anlatılmış ve görüntülü bu arada. izleyin sakinliği korkunç.

    babanın her yeri ellemesi filan, allah kahretsin gerçekten. sen buzdolabında ne aradın da orayı bile bozdun, yoksa sana dokunmuş oldukları yerleri tek tek öğrettiler ve kızının kanına ellerini batırıp bilerek o bölgeleri özellikle mi bozdun. banyo dolabını neden elliyosun, buzlukta katili neden arıyosun, olay yerinin anasını neden ağlatıyorsun hiçbir yerde görmediğimiz acılı baba.

    hadi mesela bu aile yaptı demeyelim ama her kim yaptıysa o küçük kızın son anlarında yaşadığı dehşeti ve belki de uğradığı ihanetle ağrıyan kalbinin bin beterini yaşamadan can vermesin. vermeye çalışsın ama veremesin.
  • başta keltoş sanchez, aman pardon ilker'in rol aldığı, anne ve babanın da yardımcı olduğu zavallı kız çocuğunun öldürüldüğü olay.
    hala emniyetin, savcıların neden harekete geçmediğini anlamak mümkün değil.
    adli bilimlerin bu kadar geliştiği bir zamanda nasıl oluyor da katil bulunamıyor, pes yani.
    dünyanın öbür ucundan bir meraklı kadın tek başına tüm emniyet ve savcılıktan daha iyi iş çıkarıyor, helal olsun kendisine...
  • her nedense çözülememiş, belli ki çözülmesi engellenmiş bu cinayetin bazı unsurları bayağı kafa karıştırıcı.

    öncelikli olarak, bu başlığa bir şey yazar yazmaz gelen tuhaf, tehditvari mesajlar çok ilginç. bu konu için özel olarak çalışan troller, katili/katilleri kollayan birileri mi var? katilin/katillerin ta kendisi/kendileri mi burda yoksa? artık konuşmaktan çekinen komşular gibi korkmalı mıyız?

    kızları katledilmiş bir aile neden münevver karabulut’un babası gibi sağlam bir avukat tutmamış? bu cinayetin soruşturması, olay yerindeki baştan savmalıklardan başlayarak doğru dürüst yapılmamış. sanki neredeyse özellikle deliller karartılmış. mesela kızcağızın mutfaktaki ayakkabıları, bıçaklar, salondaki yenmiş çekirdek, şu bu alınmamış yahu. gerçekten cinayetler ülkede böyle mi araştırılıyor yoksa polisle ilgili şu iddialar doğru mu? söylentiye göre cinayet ihbarı ile olay yerine gitmekte olan ekip yoldan çevriliyor ve başka bir ekibin olaya bakacağı söyleniyor. ilk ekip her nedense uzak tutuluyor, olay yerini korkunç bir savsaklıkla inceleyen ekip bu ikinci grup. doğru mu bilinmez, dediğim gibi bunlar iddia ama tuhaf. münevver karabulut cinayetinde de yerleştirilen sahte dna’lar, katil cem’in kaçmasına müsaade etmek gibi polis tarafından üstü örtülmeye çalışılan durumlar, ailenin daş gibi avukatının çabalarıyla ortaya çıkarılmıştı. çağla’nın ailesi de keşke böyle bir hukukçuyla çalışsaymış. neden kızlarının katilinin bulunmasını istemiyorlar? katil tarafından tehdit mi ediliyorlar, niye yani?

    program program dolaşıp çelişkili ifadeler, üzgün görünmeye çalışan yüz şekli, bir kere bile “kızım” diyemeyen, eliyle sürekli boğaz kesen beden hareketleriyle kan dondurarak arzı endam eden annenin olay günü kızına ne olduğuna bakması için komşuyu eve göndermesi başlı başına enteresan. kalk git eve kendin bak? daha önce hiç yapmadığı bir şeymiş. neden o gün komşu kadıncağızı eve göndermiş? git bir zili çal da dememiş, anahtarla aç bak, demiş. katıldığı programların yayınlarını kaldırtmaları, alt komşu kızın ifadesi ve artık hiç konuşmaması… olay günü güya kızına ne olduğunu bilmeden komşuda sakin sakin oturuşunu sakinleştirici içmesine bağlaması ama bir programda yayına katılan ve “gülnur abla sakinleştirici içmedin” diyen komşuyu susturma şekli… gözyaşı akmayan, arada gülüverip birden kameraları farkeden ve üzgün ifade takınmaya çalışan bir kadın. yine söylentiye göre kızının cinayetinden bir kaç gün sonra kuaföre gidip güle oynaya saç boyatmış, manikür yaptırmış bu kadın. katil budur diyemeyiz, deliller bir şekilde karartılmış ama ablanın yaşama sevincine sağlık.

    abinin eli cenaze sırasında yaralıymış galiba. kendisinin cinayet günü nerede olduğu ispatlanamamakla birlikte araştırılmamış bile. katil budur diyen yok, araştırılmaması sorgulanabilir. elin sarılı oluşunu da anne bir programda, kardeşinin ölümünü radyodan duyan abinin sinir krizi geçirerek şehirlerarası otobüs camını parçalamasıyla açıklamış. ne güzel dünya ya, olayı araştırmakta olan polis, savcı falan kimse ellerinden öpmek lazım (kahkahalar).

    katil cinayetin ardından (annenin ifadesiyle “işini bitirdikten” sonra) ellerini mutfak lavobosunda yıkamış. bu ne kadar rahat ve aymaz bir katilmiş ki perdesi açık pencerenin önündeki lavoboda ellerini yıkarken iki adım ötedeki komşu pencereden birinin onu görmesinden endişe etmemiş? apartman boşluğu gibi bir yere bakan bu iki pencere o kadar yakın ki, katil görünmekten korksa mutfağın önünden bile geçmek istemez. acaba o komşuların evde olmadığını ve görünmeyeceğini bilen biri miydi, yoksa görünse de orada ellerini yıkaması olağan karşılanacak biri mi?

    katil kimdir, delilleri kim karartmış bilinmez, muhtemelen bilinmeyecek ama sağlam şekilde korunduğu/korundukları belli. bu koruyucuların bu cinayete suç ortağı olmalarına şaşırmıyoruz ama üzülüyoruz. çağla tuğaltay’ı tekrar tekrar öldürüyorlar el birliğiyle. vicdanınıza sağlık.
  • aile suçludur değildir bilemem ama bence ailenin en büyük hatası aradan geçen bunca yıla rağmen hukuki yardım almaması. tut bir tane avukat gerekirse hem sizin kişilik haklarınızı korusun hem de soruşturmayı takip etsin işte. bunu yapmamaları garip, senelerdir yayıncılarla muhatap olup duruyorlar işler onlar için can sıkıcı noktaya gelince de irtibatı kesiyorlar ve bu yüzden de söylentiler artıp duruyor. profesyonel yayıncılar dahi kişilik hakları gibi konularda özenli sayılmazken youtuberlardan bunu beklemeleri de enteresan.
    konu çok revaçta olduğu için üstlerde kalmış olmalı, bir yazar bahsetmişti abinin ordu'dan gelme hikayesi gerçekten tutarsız ve belki cinayet değil başka bir sebeple böyle anlatıyor artık bilemem, bir de ailenin hemen gelin denmesine rağmen çok geç gelmesi ve buna benzer tuhaflıkları bir avukat aracılığıyla, uygun bir dille ortaya koyun ki artık bu konu kapansın. üstelik bu kadar da zaman geçmiş bir soruşturmayı avukatla yürütmek her türlü sizi de rahatlatır.
    çağla tuğaltay dosyası artık kamuya mal olmuş durumda, insanlar bu konuyu sahiplendiği için ailenin memnun olması gerekir. ben 24 yıldır çözülmeyen ve bir sürü ekip tarafından ele alınmış bir dosyada aile ile ilgili yeterli tahkikatın yapılmış olduğunu düşünürüm. eğer bu durum böyleyse iyi bir avukat lisan-ı münasiple ve profesyonel yardımıyla sizi bu konudaki spekülasyonlardan da kurtarır. katıldıkları her yayında ya bir çelişki ya bir başka tuhaf sözle işi daha da içinden çıkılmaz hale getirdiklerini ne yazık ki göremiyorlar.
    tuğaltay ailesi, lütfen hukuki yardım alın. bir can kaybetmek hem de bu şekilde zaten acıyken bir de üstelik katil olmakla itham ediliyorsunuz. ben hala diyorum dosyada aileyi net olarak şüphelerden arındıracak bilgilerin olma ihtimali yüksek, bunu bizim bilmemiz şu an mümkün değil. ancak şunu da göz önünde bulundurun lütfen yıllardır medyanın önünde olup da hala dehşet bir bilgi kirliliği olan başka da dosya yoktur belki. adını yazmayayım ama bazı youtuberlarla yapılan yayınlar işe yaramayı birak resmen konuyu daha da kördüğüm haline getirdi. bu işe ya hiç girmeyin ya da böyle işler sarpa sarınca duymazdan gelmeyin.
    sulu kandan dna elde edildi mi? alt soy üst soy işi nedir? tırnak içi dna güvenilir mi değil mi? parmak izi işe yarıyor mu yaramıyor mu? o gün verilen ifadeler tutarlı mı değil mi? daha bunun gibi bir sürü şey var hala net değil. her youtuber neredeyse başka bir olay örgüsü çıkarıyor ortaya. bu iş gerçekten çözülsün istiyorsanız tutun bir tane sağlam avukat, düşsün işin peşine. siz de rahat edin, kamuoyu da bu kadar sahiplendiği bir konunun çözüldüğüne şahitlik etsin, tabi bunu gerçekten istiyorsanız.
  • ilkere çok önemli bir sorum var. şimdi bu olaydan aylar önce ölen dedesinin cenazesine bile ordudan gelip katılmamışken, çağla olayında anne tarafından 2 akrabası gece kapıya dayanıyor ve anneannen hastalandı hemen istanbula gitmen lazım diyorlar. bu ilker demiyor mu, ben tam final haftasındayım, yarın sınavlarım başlıyor ne alaka diye. kuzu kuzu valiz hazırlıyor. hadi ne alaka dedi diyelim, anne-babasını bunu sormak için taa evdeyken aramaya başlaması gerekir. dediğine göre mola yerinde aramış ve ulaşamamış onlara. en çok merak ettiğim şey, çağlayı her gün aradığını söylüyor, abi-kardeş bağına vurgu yapıyor aklınca, peki kardeşini molada aramış mı yoksa arama kaydında çağla hiç yok mu?? yoksa da neden yok, asıl önemli olan bu.
  • tıpkı büyükşen cinayeti ve küçükşen cinayeti gibi emsal olaylarda olduğu gibi, çoğu insanı ters köşe yapacak olan faili meçhul çocuk cinayetidir.

    bilhassa yıllar boyunca medyada yer edinen büyükşen cinayeti bu konuda açık emsal teşkil etmektedir.

    o vahim katliamda da, öldürülen çiftin öz evladı olan uğur büyükşen, eşi betül büyükşen'in ailesi ve öldürülen çiftin kızları büşra büyükşen alenen cinayet işlemek ve suç kanıtlarını örtbas etmek ile suçlanmıştı.

    hattâ sanal âlemde dedektifçilik oynayan bir takım çatlaklar tarafından bu üç isim, alenen suçlu ilan edilmişti. derhal tevkif edilmeleri ve en ağır cezaya çarptırılmaları konusunda umumi bir kanaat durumu hasıl olmuştu.

    hani bu sahte dedektiflere kalsa, masallarda geçen kırk katır veya kırk satır cezalarından birini şüphelilere aynen tatbik edeceklerdi.

    gözlerine kestirdikleri uğur büyükşen'in idam edilmesini isteyenler bile vardı. kimisi ise idamın kurtuluş olduğunu düşünüyordu. daha ızdıraplı ve tedrici bir infaz modelini reva görüyordu uğur büyükşen'e.

    onlara kalsa suçlu gördükleri uğur'u artık çarmıha mı gererlerdi, aç sırtlanlara mı atarlardı orası meçhul.

    kardeşi büşra ise alenen yalan söylemekten, delil karartmaktan ve gerçekleri çarpıtmaktan esaslı bir ceza almalı ve ömrünü zindanlarda çürüyerek geçirmeliydi.

    gerçekten de uğur büyükşen'in hareketleri, konuşma ve mimikleri enteresandı ve şüphe uyandırıcı özellikleri vardı.

    üstelik yapılan swap testlerinin pozitif neticelenmesi de kuşkuları, şahika düzeyine çıkarıyordu. çünkü yapılan swap testleri uğur'un, cinayetten önce ateş ettiğine delalet ediyordu.

    ailenin büyük oğlu uğur'un genel olarak asabi, donuk suratlı ve doğru düzgün gülümsemeyen bir mizacı vardı. buz gibi soğuk biri olduğu her hâlinden belliydi.

    üstelik, halk arasında başlık parası olarak da bilinen mehir ücretinin ödenmesi konusundaki aksaklıklar yüzünden kendi anne ve babası ile papaz olmuştu. neredeyse her gün münakaşa ve kavga ediyorlardı.

    uğur büyükşen, dikkatleri o kadar fazla üzerine çekmişti ki, en sonunda müge anlı gibi kurnaz bir kadın bile kendisinin suçlu olduğuna kanaat getirmişti. o kadar ki, müge anlı, artık tetiği çeken katili geçmiş, ona yardım ve yataklık eden kişileri aramaya koyulmuştu.

    hattâ seyirciler tarafından stüdyoda bile tezahürat yapılmıştı, uğur'un tutuklanarak hapishaneye gönderilmesi için.

    müge anlı da, hem uğur büyükşen hem de kardeşi büşra büyükşen'e hakaretamiz ifadeler kullanmış ve bilhassa büşra'yı yer yer ağlatmış ve genç kadını sinir krizlerine sokmuştu.

    müge anlı ve sanal âlemde dedektifçilik oynayan zevata göre, tetiği çeken uğur'un ta kendisiydi. büşra ise onu görmezden gelmiş, yardım etmiş ve polise gerçekleri anlatmayarak ağabeyini müdafaa etmişti.

    cinayetin sebebi, uğur'un ailesinin mehir hakkı için yapılan anlaşmaya riayet etmemesi ve daha fazla ödeme yapmak istememesi idi.

    böylelikle tüm taşlar yerine oturuyordu.

    ancak hakikatlerin, bir gün aşikâr olmak gibi kötü bir huyu vardır.

    polisin ve jandarmanın son derece titiz ve itinalı şekilde yürüttüğü tahkikat sürecinin neticesinde, herkesi ters köşe yapan bambaşka bir neticeye ulaşıldı.

    yıllarca ülke gündemini meşgul eden büyükşen cinayetinde yaşlı çifti, öz oğulları olan uğur öldürmemişti.

    yaşlı çift, kendisine verilen adresleri karıştıran acemi bir kiralık katil tarafından katledilmişti.

    yani başka kişiler hedeflenirken, tamamen yanlış kişiler taranmış ve öldürülmüştü.

    ifadeleri son derece çelişkili ve değişken olan uğur ve bacısı büşra tamamen doğru konuşuyordu.

    gerçekten de, söylenilen tarih ve saatte eve kar maskeli biri girmiş ve elindeki av tüfeği ile istirahat hâlindeki yaşlı çifte ateş açmıştı.

    katil zanlısı ile evin kızı büşra karşı karşıya gelmiş ancak büşra, bu katliamdan canlı kurtulmayı başarmıştı. cinayette kullanılan tüfeğin durmadan tutukluk yapması, belki de büşra'nın hayatta kalmasına vesile olmuştu.

    kafasına tüfek dipçiği ile vurulan büşra, kısa süreli bir baygınlık geçirmiş, ardından kendine gelerek güç bela yoldan geçen bir arabanın önüne kendini atmış ve arabadaki kişilere, panikle olan biteni anlatmıştı.

    daha sonra olay zaten kolluk kuvvetlerine ve savcılığa intikal etmişti.

    sonrası zaten malum.

    pekiyi.. sonuç ne oldu?

    kendini çok zeki ve sherlock holmes zanneden çok sayıda sahte dedektif, aileden hiçbir özür dilemeden ve basit bir tekzip metni bile yayınlanmadan sessiz sedasız, konu ile alakalı tüm video ve içeriklerini sildiler.

    müge anlı ve sanal alemi mesken edinmiş sahte dedektiflerin tekmili birden ofsayt pozisyonunda yakalanmıştı. üstelik pasif ofsayt de değil. kol gibi aktif ofsayt.

    velhasıl kelam çağla tuğaltay cinayeti konusunda da, akıbetiniz aynı olacak.

    inşallah, bu çocuğu canavarca katleden katil veya katiller ortaya çıkacak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alacaklar ve hepiniz birden neye uğradığınızı şaşıracaksınız.

    bu konuda yazmış olduğunuz yorumları ve yüklemiş olduğunuz videoları, kendi arzunuz ile silecek ve kaldıracaksınız.

    çünkü bu cinayetin de, tıpkı büyükşen cinayeti konusunda olduğu gibi maktulenin ailesi ile uzaktan yakından alakası yok.

    tam tersi ailenin olağanüstü çabaları ve çeyrek asırlık mücadelesi olmasaydı, bugün bu cinayet hakkındaki birçok malumat ve detayı bilmiyor olacaktık.
  • (bkz: #163913060) nolu entryde bahsedilerek benzetilen büyükşen cinayetinde müge anlının tetiği çekenin uğur olduğunu söylemediği cinayettir. barut izlerinden öldürülme sırasında ortamda olduğundan şüphelenilmişti. evdeki altınlar yoktu .mehir olayı bir anda kapanmıştı. katil kızı öldürmemişti. anlatılan hikayede o şekilde sağ kurtulamazsın. olayın bu kısmı muamma.

    gelelim bizim konuya . bizim hikayedeki katil aşırı aptal. artık her kimse ... aptal ve korkak bir katili vardı çağlanın . katil birileri sustuğu , koruduğu ve şansına (!) olay yeri bozulduğu için yakalanmadı. ama gerçekten aptaldı. olay yeri düzenlemesi ilkokul seviyesinde bir katil. 15 yaşına daha yeni girecek bir kızı evde bekleyip , tartışıp , ilk bıçağı arkadan saplayan bir korkak aynı zamanda. o delinmeden sonra boğazına dayıyor bıçağı. o aptal ilk yaranın öldürücü olduğunu sanıp tamamen kesmeyi bile düşünmüş olabilir. çok korkaksın . yaptığın pisliği söyleyemeyecek kadar pişkinsin. katil her kimsen arkasında duramayacağın hareketi bıçak zoruyla minicik bir çocuğa karşı yaptın. az kaldı
  • ailenin çeyrek asırlık mücadelesi: 1-müge anlı dahil, sıkıştırıldıkları bütün bölümlerine yayın yasağı getirttikleri programlar

    2- evde bu olay hakkında konuşmama kararı almaları.

    nerden baksan büyük mücadele.
  • #163913060

    morales yepisyeni hayali karakterler yaratmaya devam ediyor sayın seyirciler.
    önce kennedy suikastini referans göstererek çağla'nın abd tarafından öldürülmüş olabileceği iddiasını ortaya atan morales'in bir sonraki tutunduğu dal büyükşen cinayeti. bu defa bize bolca gizli bakınızlarla çağla'nın kiralık katil tarafından öldürülmüş olabileceğini söylüyor.
    yarın kimbilir kim, şüpheli sıfatı ile entrylerinde yer alacak.
    kollayın kendinizi.

    daldan dala zıplıyorsun morales, ancak şunlara hala cevap vermedin:

    ilker'in otobüs yalanının sebebi neydi?!
    katıldıkları programların işlerine gelmeyen bölümlerini neden yok ettiriyorlar?
    ekşi sözlükte 2020 öncesi yazılan entryler neden yargı kararı ile sildirildi?! (bilhassa müge anlı program bölümlerine dair entryler.)

    bir olaya dışarıdan müdahale edilemiyorsa içeriden muhakkak bir müdahale vardır morales. bu açıdan müthiş bir mücadele verildiği çok açık! haklısın koçum.
951 entry daha
hesabın var mı? giriş yap