91 entry daha
  • “gün geçtikçe daha iyi anlıyorum: türk entelektüeli, türk aydını, türk ülkesi denilen bu engin ve ıssız dünya içinde bir garip yalnız kişidir... kendi vatanı addettiği memleketin dibine doğru ilerledikçe, kendi kökünden uzaklaştığını hissediyor... fakat okumuş bir istanbul çocuğu ile bir anadolu köylüsü arasındaki fark bir londralı ingiliz’le bir pencaplı hintli arasındaki farktan daha büyüktür.”
    ...

    “anadolu... düşmana akıl öğreten müftülerin, düşmana yol gösteren köy ağalarının, her gelen gasıpla bir olup komşusunun malını talan eden kasaba eşrafının, asker kaçağını koynunda saklayan zinacı kadınların, frengiden burnu çökmüş sahte sofuların, cami avlusunda oğlan kovalayan softaların türediği yer burasıdır. "

    yakup kadri karaosmanoğlu'nun yaban romanı karakteri ahmet celal'in anadolu köylüsü tasviri, cumhuriyet'i kuran kadroların düşüncelerinin dışavurumu gibiydi. bu yalnızlık içinde köy enstitüleri, birçoğu balkan göçmeni, iyi tahsil almış jön türkler için hayata geçirilmesi elzem bir projeydi. ideolojik bir dönüşüm, asimilasyon projesiydi bir anlamda.

    üç kuşak sonra anadolu kırsalındaki mevcut okulların kalitesini arttırmaya, belediyecilik hizmetlerini iyileştirmeye yoğunlaşmak dağa evladır bu sebepten. gerçi şehirlerimizin durumu ortadayken, köylere hayıflanmak ne derece doğru, o da başka bir mesele

    *atatürk'ün manevi kızı afet inan'dan ideal cumhuriyet köyü projesi
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap