ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1922 yılında çekilen amsterdam videosu
-
dünyanın en ünlü şehirlerinden birinin yaklaşık 100 sene öncesine ait görüntüleridir.
amsterdam'ın benim için her zaman özel bir yeri vardır. ilk yurtdışı seyahatimi yaptığım, gençliğimde tatlı bir kaçamak yaşadığım, hem iş hem turistik amaçla defalarca seyahat ettiğim güzel şehirdir.
insanların şıklıklarından herkes yeterince bahsetmiş ama beni daha çok üzen bir konu var ki o da sokakların neredeyse aynı kalması. şu görüntüyü amsterdam'da bulunmuş birine izletin anında söyleyecektir size neresi olduğunu. bizde ise en büyük şehirlerin bile değil 50, 20 sene önceki hallerini tanımak mümkün değil. gidenler ne demek istediğimi anlayacaklardır, bu durum pek çok avrupa ülkesinde bu şekilde, sanırım bizim göçebe toplum geçmişimize dayanıyor. bulunduğumuz yeri güzelleştirelim kaygımız pek olmamış, zaten son zamanlarda bundan bahsetmek bile mümkün değil. güzelleştirmeden anladığımız aslına hiç uymayan restorasyonlar veya yıkılanın yerine dikilen abuk sabuk 50 katlı bir yapı.
bir şehit geldi bana zemzem verdi
-
kolay değil. iki gün uykusuz kalın, bakın ne halüsinasyonlar görürsünüz.
hepsiburada.com'da satılan tanga
billur kalkavan
-
kendisiyle şöyle bir anım var. yıllar önce arkadaşlarla bodrum'a gitmiştik marinada gezerken kıyıya demirlemiş bir yatta kendisini görmüştük.
uzanmış güneşleniyor. ama nasıl vamp bir kadın, nasıl bir aurası var anlatamam. o zamanlar ekranda en sık görüldüğü dönemler biz de sivilceli ergenleriz bunun da etkisiyle ona hayran hayran bakmaya başladık.
her halde öküzün trene baktığı gibi bakmış olmalıyız ki
-çocuklar hafızanıza yeteri kadar kaydettiyseniz bırakın da güneşin keyfini çıkarayım dönüşte tekrar bakarsınız demiş, ardından da o müthiş kahkahasını atmıştı. bunun üzerine biz kafalar önde jet hızıyla ortamdan uzamıştık. azarlamadan, hakaret etmeden, esprili bir dille rahatsız olduğunu belirtmesini takdir etmiştik.
bende her zaman dobra, eğlenmesini bilen, hayattan zevk alan, kafasına göre yaşayan bir insan imajı çizmişti. ışıklar içinde uyusun.
survivor 2016
-
semih isimli yarismaciyi kokonat yerine hindistan cevizi dedigi icin takdir ettigim yarisma.
kedi patisi
-
düğmesine* basınca tırnakları ortaya çıkartan sustalı yürütgeç.
basıyorsun -> wolverine
bırakıyorsun -> kedi
basıyorsun -> wolverine
bırakıyorsun -> kedi
wolverine, kedi, wolverine, kedi, wolverine, kedi.
kedi sıkılıncaya kadar gider bu böyle.
zaman zaman tehlikeli olabilse de, her şeye rağmen cennet kedilerin patileri altındadır
mehmet pişkin
-
ölmeden açıp sevdiği bir şarkıyı dinlemeyi es geçmeyen adam. gözlerinin içi de gülüyor, şaraptan da şarkıdan da hala tat alıyor.. canının açıp şarkı dinlemeyi çekmesi bile yaşam kıvılcımı aslında. sırf o güzel şarkılar için bile yaşayabilirdi.
ayrıca empati yapmayı denedim yapamadım, misal biraz sonra ölmeye karar versem ve son bir şarkı dinlemek istesem hangi şarkıyı dinleyeceğime bile karar veremem yahu. onu mu dinlesem bunu mu dinlesem derken hepsinden biraz biraz dinlerim zaman alır yürür. madem bunu dinledim son bir de film izleyeyim derim, onu mu izlesem bunu mu izlesem derken acıkırım, onu mu yesem bunu mu yesem derken tekrar hayata dönerim herhâlde. sırf en son yapacağım şeylere karar veremediğimden ölemezdim herhâlde.
behzat ç.'nin kazandırdığı kötü alışkanlıklar
-
dila hanım'ın son 10 dakikasını izlemek.
ali erdoğan'dan gözaltındaki kişiye işkence talebi
-
ali erdoğan'a ait olduğu söylenen video.
"polise külhanbeyi diyen başbakanın gerçek külhanbeyi yeğeni ali erdoğan gözaltına alınan öğretmene polisten işkence yapması için talepte bulunuyor. kabul görmeyince de küfrediyor"
içerisinde şöyle bir diyalog barındırmaktadır;
"- ayakta dikeceksin onu
+ ayakta tutulmaz öyle
- başbakana hakaret etmiş ayakta dikeceksin...
- böyle adamsın işte sen onun için ağzına sıçıyorum işte, burada milletin içerisinde
+beyefendi siz kendinize yapılmamasını...
-başbakan bu her adam değil"
insanın kanı donuyor gerçekten...
edit: benzer bir video daha bulunmaktadır; video2
video 3
not: video'ya katkısından dolayı lpgli tosbaga'ya teşekkürler.
yurtdışında ev için genel gider faturaları
-
yer: san francisco bay area ( silikon vadisi - silicon valley)
sehir: redwood city
aylik kira: 65 metrekare 1+1 eve $2525
aylik cop/su: $100
aylik elektrik/gaz: $65 (bunda ama covid den dolayi indirim var)
600 mbps internet: $60
aylik telefon faturasi: $40
araba sigortasi: $150
normalde yemek sirketten cikiyor ama su an evde kendim yiyorum.
aylik supermarket harcamasi: $900 (1 kisi icin)
aylik benzin: $100
bunlarin disinda aylik amazon,netflix, spotify yaklasik $50 tutuyor. tabi bu da covid zamani icin; normalde spotify disinda aboneligim olmaz.
yaklasik aylik gider $4000 falan. tabi ne hikmetse her ay daha cok harciyorum ama o paralarda hobidir, yeni esyadir vs ye gidiyor (ornegin bu ay bisiklet, robot supurge, elektronik bidet falan aldim)
kolalı jelibon yerken önce kapağını ısırmak
-
insanlarla anlaşıp anlaşamayacağımı ortaya çıkaran testin değişken elemanı..
şişe şekline gereken saygıyı göstermiyosa o insanla işim olmaz..