*

  • konferansın sonunda ''kahire beyannamesi'' adı verilen bir karar/duyuru yayınlanmıştır.

    kahire beyannamesi
    üç büyük müttefik, japonya'nın yapmış olduğu tecavüzlerden dolayı bu harbi yapmaktadırlar. kendileri için hiç bir istifade gözetmedikleri gibi, topraklarını genişletmek için de hiçbir tasavvurda bulunmamaktadırlar. projeler, japonları birinci dünya savaşı başladığından beri ellerine geçirdikleri ve işgal ettikleri pasifik adalarından tahliye etmek ve çin halk cumhuriyetine japonların kendilerinden almış oldukları mançurya ve formosa gibi topraklarını iade etmektir. japonya, zorla eline geçirdiği bütün topraklardan çıkartılacaktır.
    kore, japon işgali ve esaretinden kurtulacaktır. üç büyük müttefik koruması altına girecek ve vakti geldiği zaman hür kalacaklardır.

    franklin delano roosevelt
    winston churchill
    chiang kai shek
  • 22-26 aralık 1943 tarihinde mısır'ın kahire şehrinde, japonya'ya karşı ittifak kurulmak üzere toplanılmış konferanstır. 27 aralık'ta kahire deklerasyonunun imzalanması ile son bulmuştur. bu deklerasyon geçtiğimiz yıllrda tayvan bağımsızlık hareketi tarafında gayri meşru olmakla itham edilmiş ve feshi istenmiştir.
  • kahire konferansı, türkiye'nin ikinci dünya savaşı'na girmeyi prensipte kabul ettiği ilk konferans olarak da bilinir.
    türkiye, dönemin ingiltere başbakanı winston churchill tarafından, moskova'da yapılan konferans hakkında bilgilendirilmek amacıyla bu konferansa davet edilmiştir. ingiltere'nin türkiye'yi davet etmesindeki asıl amacı, türkiye'nin sovyetler birliği hakkındaki şüphelerini, sovyetler birliği'nin fetihçi bir devlet olmadığı ve türkiye'nin savaş sonrası için duyduğu endişelerin yersiz olduğu argümanlarıyla gidermeye çalışıp, türkiye'yi savaşa girmek için ikna edebilmektir.
    türkiye, savaştaki rolünün tam olarak ne olduğunun netleştirilmesi, askeri yardım yapılması, savaş sonrası toprak bütünlüğünün garanti edilmesi ve savaştan sonra yapılacak antlaşmalarla müttefikler arasındaki ekonomik ve askeri işbirliğinin sürdürülmesi şartlarıyla, savaşa girmeyi prensipte kabul etmiştir.
  • inönü'yü kahire'ye götürmek üzere roosevelt'in ve churchill'in ayrı ayrı uçak göndermesiyle, iki batılı müttefik (amerikalı'lar ve ingilizler) arasındaki ilişkilerin pek parlak olmadığını pekiştiren konferanstır.
  • şimdilerde kendine "lider ülke" deyip kimsenin sikine takmadığı türkiye cumhuriyeti'nin, dönemin mega güçleri amerika birleşik devletleri ve birleşik krallık imparatorluğunu parmağında oynattığı konferans.

    hani o yerin dibine soktuğunuz ismet var ya, öyle kıçı kırık ingilizcesiyle değil, yeri geldiğinde tercümanın hatalı çevirisini düzeltecek kadar konusuna hakim bir lisanla katılmıştır bu görüşmelere.

    türkiye'yi almanlara karşı elde yok avuçta yok halde savaşa sokup ek bir cephe açmak ve yem yapmak isteyen ingiltere'ye karşı, şimdi "sağlam irade" diye içini boşalttığınız o irade'nin kralını göstermiş, diplomasinin kitabını yazmış ve sıkıştığı yerlerde de "kulağım duymuyor, anlamıyorum" diye tartışmaları sonlandırıp, churchill'e kafayı yedirtmiştir.

    churchill sinir krizleri geçiredursun, abd başkanı roosevelt ise ülkesinin kaderi için inanılmaz bir diplomasi yürüten inönü'ye karşı içten içe sempati beslemiş, gene böyle inönü'nün churchill'i pancar gibi kırmızıya dönüştürdüğü bir tartışmada, sinirleri bozulup gülmekten tekerlekli sandalyesinden yere yuvarlanmıştır. (kaynak: ismet inönü'nün ve erdal inönü'nün hatıraları)

    genç türkiye cumhuriyeti'nin, 60 milyon insanın birbirini doğradığı ve süper güçlerin envai çeşit ekonomik ve askeri baskılarına rağmen dik duruşuyla savaşsız bir destan yazdığı konferanstır.

    bakınız lider ülke, öyle g20'lerde kimsenin sallamadığı adam olmakla değil, böyle olunur:

    roosevelt-inönü-churchill
  • churchill bu konferans suresince mena house hotel'de kalmistir.
    misir'a gittigimde bu otelde kalmistim, piramitlerin hemen yaninda guzel bir bahcesi olan otel. sabah perdeyi acinca piramitler dogrudan karsinizda.
hesabın var mı? giriş yap